Yolcu
Usta..!
Galiba ben artık bu dünyada yolcuyum
Bilmem ki yapacak bir şey kaldı mı
Yaşanacak bir aşk
Unuttuğum..?
Usta..!
Galiba ben artık bu dünyada yolcuyum
Bilmem ki yapacak bir şey kaldı mı
Yaşanacak bir aşk
Unuttuğum..?
Anlat güzelim sen, anlat
Güzel oluyor dudaklarının hareketi
Sesini hiç duymasam da
Parmaklarınla sigara paketini kurcalarken
Gözlerindeki gülmekler güzel
Yan tutup çakman da çakmağı
Sözlerini unuttuğun bir türküyü mırıldanman
Aklından neler geçiyorsa artık...
O ne güzel susmak öyle, allahım..!
Hiçbir şey söylemeden bakmak..!
Elimi ceketimin cebine sokup karıştırmayı düşündüm
Ararmış gibi bir şeyleri
Sen şimdi git istersen
Sen git..!
Git sen..!
Topla ellerini masanın üzerinden..!
Sevmek sevilmek bitti
Geride kaldı binlerce anı
Ağlayıp dövünmenin bir faydası yok
Oturup yazma zamanı
Hava yağmur topluyor
Dünya savaş
Ben aşk topluyorum
Yağmur kayboluyor girip toprağa
Savaşı da yaşamadım zaten
Sadece öldüm
Ne kaldı ki aklımda
Aşktan başka?
Tamam
Güzelsin
Bir şey söylediğim yok!
Güzelsin, evet
Ama fotoğraflarda...
Yaş yetmişe geldi miydi bir kere
Ne yarın kaygısı kalır insanda
Ne de ölüm korkusu
Gülümseyerek bakarsın hallerine dünyanın
Aşka hâlâ acemi
Hayatın orospusu
Bir çift yaprakmış dalında yumuşacık,
Tutmuşum, tutmuşum ellerinden senin;
Düşmüşüz yavaşça, bir sâkin derenin
İçindeymişik, yeşilmişik, sazmışık.
Balıklar gibiymiş, sessiz ve karanlık,
Yüzermiş saçların, yüzermiş nefesin;
Susarmışız öyle, bir sâkin derenin
İçindeymişik, yeşilmişik, sazmışık.
Başka türlü birşey benim istediğim,
Ne ağaca benzer, ne de buluta benzer;
Burası gibi değil gideceğim memleket,
Denizi ayrı deniz, havası ayrı hava;
Nerde gördüklerim, nerde o beklediğim kız,
Rengi başka, tadı başka.
O bir sakız ağacıydı, alelâde;
Bir gün o yeşil sahile çıktı geldi,
O zaman bu zamandır memnun yerinden;
Seyreder bulutları, göğü, denizi.
Titreşirdi rüzgârla güneşli yaprakları;
Ömür sürdü öyle hoşnut dünyasından,
Aydınlıktan uyku tutmazdı bazı gece,
Motör sesleri duyulurdu uzaklardan.
Tanrı adın işitmedi ömründe;
İnanmadan da madem yaşanıyor diye,
Rüzgârlı bir kıyıda, sevinç içinde,
Yaşamak dururken düşünmek niye ?
ECEL eril miymiş, dişi mi ?..
Dişi olaydı bu zendostlukla ben
Çoktaaan koynuna girer ölürdüm...